Sübhane men yerani, tasavvuf düşüncesinde sıklıkla karşılaşılan ve "Kendimi noksanlıklardan tenzih ederim, ben O'yum (Tanrı'yım)" şeklinde çevrilebilen bir ifadedir. Bu söz, genellikle Hallac-ı Mansur ile özdeşleştirilir ve onun şathiyat olarak kabul edilen sözlerindendir.
Bu ifade, vahdet-i vücud (https://www.nedemek.page/kavramlar/vahdet-i%20vücud) anlayışının bir yansıması olarak yorumlanır. Vahdet-i vücud, varlığın birliği ilkesini savunur ve evrende görünen her şeyin aslında tek bir gerçekliğin, yani Tanrı'nın tecellisi olduğunu ileri sürer. Bu bağlamda, "Sübhane men yerani" diyen sufi, kendi benliğinin Tanrı'dan ayrı olmadığını, aksine Tanrı'nın bir yansıması olduğunu ifade etmiş olur.
Ancak bu tür ifadeler, İslam düşüncesinde tartışmalara yol açmıştır. Zira zahiri anlamda, Tanrı'nın yaratılmış bir varlık olan insanla özdeşleştirilmesi, şirke düşme tehlikesi olarak görülmüştür. Bu nedenle, sufiler bu tür sözleri genellikle mecazi ve sembolik bir anlamda kullandıklarını belirtmişlerdir. Hallac-ı Mansur'un bu sözü söylemesi ve sonrasında yaşananlar (https://www.nedemek.page/kavramlar/Hallac-ı%20Mansur) tasavvuf tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page